True Detective, çift zamanlı bir kurguya sahip. Yani olaylar hem 17
sene öncesine ait hem de günümüze. (Aslında 17 yıl öncesine dönüşler ‘flashback’
olarak da yorumlanabilir fakat ben çift zamanlı kurgu demeyi daha
yerinde buldum.) Hikayenin pek çoğu 1995’te satanist bir ayin ile
öldürüldüğü düşünülen Dora Lange’in cinayeti üzerinden gidiyor.
Louisiana (ABD) eyaletinde Cinayet Masası’nda görev yapan
kahramanlarımız Rustin Cohle (McConaughey) ve Martin Hart (Harrelson)’ın
hikayesi de tam da bu cinayet ile başlıyor…
Bu uyumsuz ama beraber çalışmak zorunda olan ikili, soruşturma derinleştikçe kendilerini olayların içinde buluyorlar ve doğal olarak da işler çığırından çıkıyor… Hikayenin günümüzde geçen kısmında ise; Rust ve Martin’i 1995’te vahşice öldürülen Dora Lange’in cinayeti üzerinden sorgulayan polisler görüyoruz. Artık dedektiflik ile işleri kalmamış, farklı birer hayat sürüyorlar…
Bu uyumsuz ama beraber çalışmak zorunda olan ikili, soruşturma derinleştikçe kendilerini olayların içinde buluyorlar ve doğal olarak da işler çığırından çıkıyor… Hikayenin günümüzde geçen kısmında ise; Rust ve Martin’i 1995’te vahşice öldürülen Dora Lange’in cinayeti üzerinden sorgulayan polisler görüyoruz. Artık dedektiflik ile işleri kalmamış, farklı birer hayat sürüyorlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder