Çin’in kırsal bir bölgesindeki pirinç tarlasının içinde gözlerini
açan 8 yaşındaki Jacob’ın üzerinde ne kimlik ne de pasaport vardır.
İsminin öğrenilmesi de tişörtünün yakasının içinde yazılı olması ile
mümkün olur. Tek bir kelime dahi konuşmadığı için nereden geldiği
konusunda bir belirsizlik vardır. Yine üzerindeki tişörtte yazan
Mansfield Panthers logosu, Missouri eyaletinin beyzbol takımına ait
olduğu anlaşılması üzerine Jacob Amerika’ya gönderilir. Fakat sorun
şuradadır; gerek ülke genelinde, gerekse eyalet genelinde (her ne
hikmetse) bu tarzda bir kayıp çocuk başvurusu yoktur.
Göçmenlik bürosu görevlisi Martin’in görevi, Jacob’ı havaalanından alıp HHS’e (Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı) götürmektir. Fakat Jacob’ın, Martin’in telefonunun ekranına Arcadia yazmasıyla artık evinin nerede olduğu açıklık kazanır. Çocukla duygusal bir yakınlık da kuran Martin, işini tehlikeye atarak Jacob’ı evine götürür. Jacob’ın tarif etmesiyle Langston Ailesi’nin kapısı çalınır. Asıl gürültü de bundan sonra kopar. Aile, 32 yıl önce ölen çocuklarını, kanlı canlı bir şekilde üstelik öldüğü halinden hiç yaşlanmamış bir şekilde görünce tam anlamıyla bir şok yaşar.
Göçmenlik bürosu görevlisi Martin’in görevi, Jacob’ı havaalanından alıp HHS’e (Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı) götürmektir. Fakat Jacob’ın, Martin’in telefonunun ekranına Arcadia yazmasıyla artık evinin nerede olduğu açıklık kazanır. Çocukla duygusal bir yakınlık da kuran Martin, işini tehlikeye atarak Jacob’ı evine götürür. Jacob’ın tarif etmesiyle Langston Ailesi’nin kapısı çalınır. Asıl gürültü de bundan sonra kopar. Aile, 32 yıl önce ölen çocuklarını, kanlı canlı bir şekilde üstelik öldüğü halinden hiç yaşlanmamış bir şekilde görünce tam anlamıyla bir şok yaşar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder